Yaşlılıkta iştah veya besin alımının azalması ile tanımlanan yaşlanma anoreksisi, geriyatrik popülasyonda yetersiz beslenme ve olumsuz sağlık sonuçlarına yol açabilecek önemli bir faktördür. Yaşlanma anoreksisi, tıbbi, çevresel ve psiko-sosyal faktörlerin bileşimleri ile karakterize olduğu için çok faktörlü bir yaklaşım gerektirir. Aile hekimleri, sağlık taramaları sırasında geriyatrik popülasyonda yaşlanma anoreksisini ilk farkedecek sağlık profesyonelleri olmaları nedeniyle oldukça önemli bir konuma sahiptirler. Kilo kaybı, sarkopeni ve kırılganlık arasındaki bağlantı göz önüne alındığında; anoreksi yaşlılarda kötü yaşam kalitesi, morbidite ve mortalitenin güçlü ve bağımsız bir göstergesidir. Yaşlı ve zayıf bireylere yönelik tedavilerin en önemli hedeflerinden biri beslenme durumunu optimize etmektir. Bu amaca ulaşmak için, özellikle birinci basamakta anoreksi riski taşıyan bireyleri belirlemek ve kilo kaybını ve işlevsel düşüşü durdurmak veya iyileştirmek için egzersiz, beslenme ve yaşam tarzı modifikasyonunu içeren etkili ve sürdürülebilir müdahaleler sağlamak önemlidir.
BACKGROUND/OBJECTIVES Malnutrition risk and malnutrition among the elderly is a public health concern. In combating this health-related problem, it is critically important to evaluate the risk factors in a multidimensional way and to apply appropriate nutrition intervention based on the results. SUBJECTS/METHODS A cross-sectional study was conducted on 215 elderly patients (32.6% male, 67.4% female) in a geriatric outpatient clinic of a hospital in Turkey. Nutritional questionnaires that incorporated the 24-h recall method were applied to determine general characteristics of patients, their health status, nutritional habits, and daily energy and nutrient intakes. Mini Nutritional Assessment was used to determine nutritional status. Relevant anthropometric measurements were obtained. RESULTS The subjects' mean age was 76.1 ± 7.0 years, and the prevalence of malnutrition (n = 7) and risk of malnutrition (n = 53) among the 215 subjects was 3.2% and 24.7%, respectively. Patients with malnutrition or risk of malnutrition were found to be single, have a depression diagnosis, in an older age group, have less appetite, more tooth loss, have more frequent swallowing/chewing difficulty, and have more frequent meal skipping. In addition, mean daily energy, carbohydrate, fat, fiber, vitamin E, vitamin B1, vitamin B2, vitamin B6, vitamin C, folates, potassium, magnesium, phosphorus, iron intake, and water consumption were found to be statistically significantly low in subjects with malnutrition or risk of malnutrition. After performing regression analysis to determine confounding factors, malnutrition risk was significantly associated with marital status, loss of teeth, appetite status, and depression. CONCLUSIONS Routine nutritional screening and assessment of the elderly should be performed. If nutritional deficiencies cannot be diagnosed early and treated, self-sufficiency in the elderly may deteriorate, resulting in increased institutionalization.
Amaç: Vardiya sistemine göre ‘gece mesai-gündüz uyku’ şeklinde devam eden yaşam düzeni, bireylerin sirkadiyen ritim ve yeme davranışlarını olumsuz etkileyerek beden kütle indekslerinde farklılıklara yol açmaktadır. Bu araştırmada vardiya sistemine bağlı değişen yaşam düzeninin yeme davranışı, beden kütle indeksi ve bel-kalça oranı üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Bu araştırma yemek fabrikalarında gece çalışan 50 mutfak personeline yapılmıştır. Bireylere genel sağlık durumları, beslenme alışkanlıkları, çalışma ve uyku saatleri, fiziksel aktiviteleri ve besin tüketimlerinin sorgulandığı bir anket formu uygulanmıştır. Ayrıca antropometrik ölçümleri alınarak beden kütle indeksleri ve bel/kalça oranları hesaplanmıştır. Bulgular: Toplam uyku süresine ve uyunan saat aralığına göre beden kütle indeksi ve bel/kalça oranının değerlendirilmesi sonucunda, uyku süresi 6-7 saat arasında olanların değerleri 8-9 saat arasında olanlardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Katılımcıların vardiyalı çalışma süreleri 1-3, 3-6, 6-10 ve 10 yıl üzeri olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda, 1-3 ve 3-6 yıl süre ile vardiyalı çalışanların beden kütle indeksi ortalamalarının ve bel/kalça oranlarının, 6-10 ve 10 yıl ve üzerinde vardiyalı çalışanların değerlerinden istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşük bulunmuştur. Bu çalışmada katılımcılar akşam yemeği saatlerine göre ikiye ayrılmıştır. Akşam yemeği saati 17.00-19:30 olanların beden kütle indeksi ortalamaları, 20.00-24.00 olanlardan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışmanın sonucunda yedi saatten az uyumanın beden kütle indeksini arttırdığı, altı yıldan uzun süre vardiyalı sistemde çalışmanın obeziteye neden olduğu ve gece vardiyasında çalışanların akşam yemeğini erken saatte yedikten sonra gece geç saatlerde tekrar yemek yedikleri için kilo artışı yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları benzer literatür bilgilerini destekler niteliktedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.