In Turkey, 2009 H1N1 infection caused high mortality and PICU admission due to severe respiratory illness and complications, especially in children with an underlying condition.
Visceral leishmaniasis results in hematological problems such as cytopenias and coagulopathies. This disorder also has morphological effects on the bone marrow. Dyserythropoiesis is one of the most prominent seen with changes like multilobed nuclear cells and the appearance of bridges between nuclei and cytoplasms. Approximately half of the children with leishmaniasis showed dyserythropoietic findings in bone marrow aspirate slides. Because this in endemic regions, physicians of these countries must be alert to correctly diagnose disease and discriminate from other dyserythropoietic disorders.
Hemophagocytic lymphohistiocytosis (HLH) is a clinical condition which result in cytotoxic Tcell and antigen presenting cell overproduction and also their cytokines. Hepatitis A Virus associated HLH is very rare condition among other viruses. This condition is often difficult to diagnose, so treatment is often delayed. Here we present a case of adolescent boy with secondary virus associated HLH diagnosis with Hepatitis A infection and successfull treatment by short course of intravenous immunoglobulin and steroid.
Hallermann-Streiff is a rare syndrome characterized by multiple congenital anomalies, especially in the head and face. It was first described by Hallermann in 1948 and later by Streiff in 1950. Patients have a bird-like face, skin atrophy, dwarfism, various eye abnormalities, and hypotrichosis. In the case admitted to our hospital with complaints of fever, cough, and failure to thrive, we detected microphthalmia, bilateral leukocoria, cataract, eyebrow hypotrichosis, a prominent nose, and depressed nasal root. The patient was diagnosed with Hallermann-Streiff syndrome. This case was presented because of its rare occurrence in the literature.
Kene tutması ölümcül hastalıkların bulaşabilmesi nedeniyle son 10 yıldır giderek önem kazanmaktadır. Türkiye'de tanımlanmış ilk Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakası 2002 yılında bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı, kene tutması nedeniyle başvuran olguların demografik, klinik ve laboratuvar olarak değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Poliklini'ğine 2008 yılında kene tutması yakınması ile başvuran olguların dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Olguların cinsiyeti, yaşı, kene ile temas adresi, keneyi kimin uzaklaştırıldığı, fizik muayene ve laboratuvar bulguları değerlendirmeye alındı. Bulgular: Çalışmada 66'sı (%41) kız, 95'i (%59) erkek toplam 161 olgu ile değerlendirildi. Olgularımızın ortalama yaşları 6.6±4.07 yıl idi. En sık başvurunun ağustos ayında olduğu görüldü. Kene tutmasının en sık baş boyun bölgesinden olduğu görüldü (%32.3). Olguların 106'sında (%65.8) keneyi bir sağlık çalışanın uzaklaştırdığı saptandı. En sık gözlenen klinik bulgu tutma yerindeki kızarıklık idi. Olgularımızın ikisinde vücut ısısında artış saptandı. Bir olguda ise Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi için bakılan Real Time Polimeraz Change Reaction testi pozitif olarak saptandı. Hiçbir olguda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tablosu gelişmedi. Sonuç: Kene tutması halk arasında korkuya neden olmaktadır. Kene tutması ile ilgili bölgemize ait veriler bu çalışmada paylaşıldı.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.