Oxidative stress is increased in psoriasis patients regardless of their smoking status. The decreased arylesterase activity in smoker psoriasis patients suggested that smoking may be a considerable risk factor that increases the severity of psoriasis by increasing oxidative stress in these patients.
Previous studies have indicated that oxidative stress contributes in the efficacy and toxicity of methotrexate (MTX) treatment. The present study aims to investigate the systemic MTX treatments impact on the total oxidant and antioxidant status of the patients with psoriasis. A total of 26 psoriasis patients were included in the study. Serum total oxidant status (TOS), total antioxidant status (TAS), and serum paraoxonase enzyme (PON) levels were measurement of all patients, and Oxidative Stress Index (OSI) were calculated before and after 8 weeks of MTX therapy. Psoriasis Area Severity Index scores of the patients decreased significantly after MTX treatment. While the serum concentrations of total cholesterol, low density lipoprotein, and high density lipoprotein decreased significantly, the serum ALT levels of the patients increased significantly after MTX treatment. There was no statistically significant alteration in serum levels of PON, TAS, TOS, and OSI after the MTX therapy. The oxidative stress emerging with 8-week MTX treatment is not significantly increased in the patients. In parallel with the decreasing inflammation by MTX treatment in patients with psoriasis, a decrease in oxidative stress (OS) is also expected. However, the expected reduction in OS might have been precluded by MTX-induced OS, which resulted in no significant difference between pre- and post-treatment values of OS parameters in our study. There is a possibility that the 8-week results may change with longer treatment durations and higher cumulative doses.
ÖzetEruptif vellus kıl kisti genelde göğüs ve ekstremitelerde ortaya çıkan, çok sayıda, asemptomatik, komedon benzeri papüllerle karakterize, ender rastlanan bir deri hastalığıdır. Çocuk ve genç erişkinlerde daha sık görülmektedir. Etyolojisi tam bilinmeyen rahatsızlık sporadik şekilde gelişebileceği gibi otozomal dominant yolla kalıtsal geçiş de gösterebilmektedir. Burada; yüzün alın ve yanak bölgelerinde yoğun yerleşim gösteren, çok sayıda, grimsi sarı-renginde papülleri bulunan, eruptif vellus kıl kisti tanısı koyduğumuz 28 yaşında bir kadın, lezyonların yüz yerleşimi ve farklı görünümü nedeniyle sunularak ayırıcı tanısı, tedavi alternatifleri literatür verileri eşliğinde tartışıldı. (Türkderm 2013; 47: 59-62) Anah tar Ke li me ler: Eruptif vellus kıl kisti, yüz Sum maryEruptive vellus hair cyst (EVHC) is a rare skin disease and is characterized by asymptomatic comedone-like papules on the anterior chest and limbs. EVHC is more common among children and young adults. Its etiology is not fully known, and it may occur sporadically or be inherited as an autosomal dominant gene. In this paper, we present a 28-year-old female patient with EVHC who presented with a large number of dense, grayish-yellow colored papules on frontal and cheek regions of the face. Due to the location of the lesions on the face and their dissimilar appearances, differential diagnosis and treatment alternatives are evaluated in the light of the literature. (Turkderm 2013; 47: 59-62 OlguBeş yıl önce, ilk alında başlayıp daha sonra yanaklara doğru yayılan küçük kabarıklıklar nedeniyle, 28 yaşındaki bir kadın hasta polikliniğimize başvurdu. Lezyonlarında kaşıntı şikayeti iletmeyen hastanın, daha çok kozmetik görünümünü bozmasından ve bunlarda ara sıra hissettiği ha f ağrıdan dolayı yakınması mevcuttu. Değişik sağlık birimlerinde sebasöz hiperplazi, Darier hastalığı, siringoma ve akne gibi tanılar alan hastada, uzun süre topikal tretinoin
Lyme borreliyozu, tüm dünyada yaygın olarak görülen,Borrelia burgdorferi türleri tarafından oluşturulan multisistemik enfeksiyöz bir hastalıktır. Lyme borreliyozu, her ne kadar Avrupa kıtası ve Kuzey Amerika'da arthropod kaynaklı en sık hastalık olarak kabul edilse de,Türkiye'den bildirilmiş olan vakaların sayısı oldukça sınırlıdır. Lyme hastalığı, hastalığın seyri boyunca izlenen klinik bulgulara göre üç ayrı evrede incelenir. Üçüncü evre kronik hastalığı temsil ederken, birinci ve ikinci dönem erken enfeksiyon olarak kabul edilir. Birinci evre, diğer bir deyimle erken lokalize Lyme hastalığı, tipik olarak enfekte kene ısırığı bölgesinde gelişen eritema kronikum migrans olarak adlandırılan deri lezyonu ile karakterizedir. Figüre eritemler grubunda yer alan eritema kronikum migrans, merkezden kısmen iyileşerek genişleyen, eritematöz lezyon ile tipik bir klinik tablo sergiler. Biz de burada, eritema kronikum migransın karakteristik bulgularını gözlemlediğimiz, klinik bulgular ve serolojik testler ışığında tanıya ulaştığımız iki Lyme borreliyozu olgusunu sunuyoruz.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.