Mimari açıdan etkileyici kalıntılara sahip Nysa ad Maeandrum (Menderes Nysa’sı) kentinde yürütülen arkeolojik kazılar, kent tarihine materyal kültürü açısından birçok bulgu sunmaktadır. Kentte güçlü bir şekilde yaşanan Geç Antikçağın kalıntılarında, çoğunlukla ikincil kontekstlerde ele geçen bulgular aynı zamanda kentin zengin Roma Dönemi’ne de işaret etmektedir. Nysa görkemli Roma Dönemi anıtsal yapılarının yanı sıra vadi üzerine inşa edilmiş üç köprüsü, tüneli, stadionu ile orthogonal planlı cadde-sokak sistemi Roma mimarisi ve mühendisliğinin topografya ile uyumlu kent planlamasının güzel bir örneğini oluşturmaktadır. Kentteki cadde sokak sistemi araştırmalarının ve kent planının doğu-batı doğrultusundaki ana aksını oluşturan Cadde 1 - Plateia çalışmaları, yoğun mimari elemanların yanı sıra çeşitli heykeltıraşlık bulgularını da sunmaktadır. Bu kapsamda bugüne kadar farklı boyutlarda ve materyal, kronolojik, ikonografik çeşitlilikte eserler belgelenebilmiştir. Bunların arasında yer alan biri kadın diğeri ise bir erkeği betimleyen iki heykel, nitelikli işçilikleri ile dikkat çekmektedir. Baş ve ayak kısımları eksik heykellerin yaklaşık 120 cm yüksekliğe sahip oldukları anlaşılabilmektedir. Kadın heykeli, uzun ve gövdesine yapışık khitonunun sol omuzundan sıyrılarak sol göğsünü açık bırakmasıyla Aphrodite’nin Louvre-Napoli tipinin normal insan ölçülerinden küçük bir temsilini oluşturmaktadır. Arketip esere benzerliği duruş ve motif bakımından son derece yakın olup ondan yalnızca her iki omzuna dökülen uzun birer saç tutamıyla ayrılmaktadır. Benzerlerine Pamphylia’dan Side’de bulunmuş Aphrodite heykellerinde rastlanmaktadır. Tanrıça, Side heykelciklerinde başında bir de stephane taşımakta, Nysa Aphrodite’sinin başı eksik olduğundan benzerlikleri daha fazla yorumlanamamaktadır. Yarı giyimli, mantosunu alt gövdesine ve de sol omuzuna sarmış erkek heykelciğinin kimliğini belirlemek ise daha zordur. Normalden küçük ölçülerde yapıldığından bu tür ikonografiyle betimlenebilen resmi kimlikli bir kişi olması mümkün görünmemektedir. Zira, küçük ölçülerde yapılması resmi kimliği olan kişilerin heykellerinin onurlandırma ve yüceltilme amacına ters düşmektedir. Buna karşın tanrısal ve mitolojik karakterlerin betimlemeleri tapınımdan dekorasyona birçok işleve sahip olduklarından farklı ölçülerde yapılabilmişlerdir. Sağ kolunu yüksekçe havaya kaldıran ve olasılıkla bir mızrak veya uzun bir asayı tutan figürün, duruş ve giysisi bakımından ikonografik benzerleri Zeus, Hades, Poseidon ve Askleipos gibi tanrılardır. Ancak hiçbir atribütü olmadığından daha fazlasını önermek mümkün değildir. Stilistik ve teknik işçilikleri nedeniyle heykeller için önerilen tarih MS 2.yüzyılın ilk yarısıdır. İkisi yakın yükseklikte olup her ikisinin arkası öne nazaran daha kabaca şekillendirilmiştir. Bu bağlamda cephesel bir sergilemenin amaçlandığı açıktır. Eserler, Geç Antikçağ’da devşirme yapı malzemesi olarak kullanılmış olduklarından kontekstleri dışında bulunmuş olduklarından bir yapıyla kesin olarak ilişkilendirilemezler. Bununla birlikte, yaklaşık 120 cm yükseklikleri ve arkası kabaca şekillendirilerek ön cepheden izlenmelerinin amaçlandığı anlaşıldığından, nişleri fazla yüksek olmayan bir yapıda belki süslü cephe mimarisiyle bir nymphaeum’da veya kütüphanede yer aldıklarını önermek mümkündür.
Aydın ili Sultanhisar ilçesinin 3 km. kuzeyinde yer alan, Karia Bölgesi'nin önemli kentlerinden biri olan Nysa Antik Kenti'nde bilimsel kazı çalışmalarına 1990 yılından bu yana Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinin başkanlığında devam edilmektedir. Son dönem kazı çalışmaları kentin merkezinde, stadionun kuzeyinde yer alan Roma köprüsünü kullanarak, kentin doğu ve batı yakasını birbirine bağlayan doğu-batı doğrultusundaki Cadde 1-Plateia ile batı yakada açığa çıkarılan Dorik Sütunlu ve Mozaikli (DSY-MY) yapılarda sürdürülmektedir. Söz konusu alanlardaki kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılan tüm eserlerin konservasyon-restorasyon uygulamaları eş zamanlı olarak konservatörlerce gerçekleştirilmektedir. Yapılan her türlü konservasyon-restorasyon uygulamaları uluslararası koruma onarım ilkelerine bağlı kalınarak minimum müdahale anlayışı ile yürütülmektedir. Bu çalışmada, çift yakalı kent olan Nysa Antik Kenti'nin doğu ve batı yakasındaki farklı iki alandan örnek konservasyon uygulamalarına yer verilerek bozulmalar ve bozulma kaynakları belirtilmiştir. Cadde 1-Plateia'nın doğu yakasında 2013 yılından itibaren devam eden kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılan ve kırık parçalar halinde ele geçen mermer mimari elemanların konservasyon ve restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda sütunlu ana cadde, Cadde 1-Plateia'nın sütun yüksekliğini saptayabilmek için tüm parçaları ele geçen bir sütununun mimari konservasyonu yapılmış ve birleştirilen parçalarla söz konusu sütunun yüksekliği tespit edilmiştir. Kentin batı yakasında 2017-2019 yıllarında ortaya çıkarılan DSY-MY yapı kompleksinin mozaik taban döşemesinin konservasyon çalışmaları da eş zamanlı olarak tamamlanmıştır.
Bu makalede Aydın ili, Sultanhisar ilçesi sınırları içerisinde yer alan Nysa Antik Kenti’nde 2013-2020 yılları arasında yürütülen kazı çalışmalarında ele geçen dört adet girlandlı / Eros fgürlü korinth başlığı ile benzer ölçü ve stildeki yirmi iki adet Eros fgür parçası ve elli sekiz adet defne yapraklı girland askısı parçasının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Nysa Antik Kenti’nde, kent merkezinde yer alan forumun doğu kenarı boyunca inşa edilmiş çarşı bazilikasının kuzeyindeki tribunal bölümünde ve forumu kuzeyden sınırlandıran doğu-batı yönünde uzanan kentin sütunlu ana caddesi olan Cadde 1 kazılarında ele geçen girlandlı / Eros fgürlü başlıkların girland dekorasyonuna ait öğelerinin incelendiği çalışmada benzer komposizyonu gösteren Anadolu örnekleriyle tipolojik yönden karşılaştırmaları yapılmaktadır. Korinth başlıklarının ve girland dekorasyonunun bezeme ve stilistik özelliklerine göre MS 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmiş ancak Nysa’da ait oldukları yapı kesin olarak saptanamamıştır. Buluntu yeri itibarıyla değerlendirilen başlıkların farklı alanlar olan forum ve çarşı bazilikasının fgürlü “skylla” başlıklarıyla aynı yapı projesine ait olabilecekleri üzerine bir hipotez sunulmaktadır.
Hellenistik Dönem’de Karia Bölgesi’nin kuzeyinde kurulmuş olan Nysa, Mesogis-Aydın Dağları’nın güney eteğinde, Maiandros-Büyük Menderes Nehri’nin kuzeyinde, günümüzde Aydın’ın, Sultanhisar ilçesi sınırları içerisinde yer alır. Nysa ad Maeandrum, Menderes Nysası olarak anılan kent, Maiandros Nehri’nin oluşturduğu bereketli havzanın kıyısında, derin dere yataklarının bulunduğu yamaçta güç bir topografyaya kurulmuştur. Nysa kurulu olduğu topografya ile uyumlu bir kent planına sahiptir. Bu bağlamda söz konusu çalışma, kentteki arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan cadde-sokak sistemi ve yapılar üzerinden Nysa kent planlamasını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Strabon, gençliğinde eğitim aldığı Nysa’yı, sel akıntısından meydana gelen boğazın ikiye ayırdığı çift yakalı kent olarak tanımlayarak, vadinin bir yerinde kentin iki yakasını birleştiren bir köprü bulunduğundan ve bir başka yerinde altından sel sularının akması için gizli bir geçidi (kanalı) olan amphitiyatro ile donatıldığından bahseder. Kentteki yapılardan da kısaca bahseden Strabon, tiyatronun yanındaki iki tepeden birinde gençler gymnasion’unun, diğerinde ise agora ve gerontikon’un bulunduğunu anlatır. Strabon’un konumlarını verdiği yapılar, kentteki günümüze ulaşan yapılarla büyük oranda örtüşür. Ancak kentin kuruluşundan itibaren yüzyıllar içindeki değişimi, gelişimi ve kentteki yapıların çeşitliliğiyle ilgili veriler bugün oldukça fazladır. W. von Diest ve ekibi 1907 ve 1909’da Nysa’daki ilk arkeolojik kazıları gerçekleştirmişlerdir. Bu araştırmaların sonucunda Nysa’nın ilk topografik kent planı ayrıntılı bir şekilde hazırlanmış ve yayımlanmıştır. 1992-2010 yıllarında V. İdil başkanlığında, 2012 yılından itibaren S. H. Öztaner’in önce bilimsel danışmanlığında ve ardından başkanlığında yürütülen kazılarda kent planı ve cadde-sokak sistemi üzerine yeni bilgiler elde edilmiştir. Özellikle 2005 yılından itibaren sürdürülen çalışmaların ağırlık noktasını oluşturan cadde-sokak sisteminin araştırılması için arkeolojik kazı çalışmalarının yanı sıra arkeo-jeofizik araştırmalara da önem verilmiştir. Nysa’da açığa çıkarılan caddelerin birbirlerine olan mesafelerinden insula / yapı adalarının ölçüleri saptanabilmiştir. Buna göre zorlu bir topografyaya kurulmuş olan kentteki tüm yapıların 58,80 x 114,5-116,8 m, yaklaşık 200x400 Roma Ayağı ölçülerindeki yan yana sıralanan enine dikdörtgen insula’lar içerisine inşa edilmiş oldukları anlaşılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.