Bireylerin herhangi bir karşılık beklemeden kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla ve duyacakları manevi hazla hareket etmeleri gönüllülük kavramıyla açıklanırken gönüllü profili için yaş, cinsiyet, bağlı bulunan din veya mezhep, medeni ve ekonomik durum gibi değişkenler üzerinden konu analiz edilmeye çalışılmaktadır. Bu analizde, üyelikle gönüllülüğün birbirinden farklı değerlendirilmesi gerektiği özellikle belirtilirken bu profilde en çok üzerinde durulan konu, din ve mezhep değişkeni olmaktadır. Gönüllülüğün dini yapılar üzerinden yapılmasının diğer ağlarla ilişikler için bir kapı araladığı dile getirilmekle birlikte bu konuda yapılan araştırmalar, tek bir sonuca ulaşmaktan ziyade farklılık arz etmektedir. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan katılım kavramı ise gönüllülük ile birlikte modern toplumlarda hizmetlerin daha iyi gerçekleştirilmesi ve vatandaşların yönetim sürecine daha fazla katılması amacıyla son zamanlarda yan yana telaffuz edilmeye başlanmıştır. Ancak bu iki kavramın birlikteliği sivil toplum düşüncesine ve yönetim kültürüne bağlı olarak ülkelerde farklı şekillerde kendine yer bulmaktadır. Konuya Türkiye açısından bakıldığında ise net bir gönüllülük tanımının olmaması, sivil toplum düşüncesindeki beklenen gelişmenin yokluğu ve katılımın resmi metinlerde kalması gönüllülük-katılım-yönetim kültürü ilişkisini kısaca açıklamaktadır.
As a result of welfare state policies in the 20th century, public institutions grew, diversified, and the field of public administration expanded considerably in terms of public services. This has brought about cumbersome, resource waste, paperwork and similar problems in public administration. But especially after the economic crisis of the 1970s, the debate about public administration's fundamental change and transformation has been intensified. These debates, which also constitute the foundations of the New Public Management, led to a re-questioning of the public administration and a radical transformation. Changing systems have foreseen a state that provides faster and more efficient services and the state has to adopt a structural transformation that limits its activities to provide efficient services instead of operating in every field. In this transformation process, it is being argued that the private sector and the public sector are not different from each other and that the techniques successfully applied in the private sector can also be implemented by the public administration. In this context, the most important tool that comes out to provide effective and efficient service in public administration is performance concept and performance management process. But management tradition and culture have a great influence in the implementation and success of this technique. AngloSaxon state tradition, which attaches importance to organizational understanding and practice, is more inclined to adapt modern management techniques to public administration; Continental Europe state tradition seems to be more distant from these techniques by giving more importance to theory and public institutions.
When the Turkish administrative culture and the formation of the State tradition are examined, it is seen that ethical values as well as moral values are very important. When the administrative process is assessed in terms of moral and ethical values, the fact that the basic values such as justice, meritocracy, and goodness are considered as necessary conditions for good administration is informative about the State tradition. Because, ethics values and principles are emphasized also in the political treatises, which are accepted as one of the basic building blocks of administrative culture, these ethical values and principles are often mentioned as administrative principles, and the attention is drawn to the importance of these values in terms of the stability of administration/administrator and the survival of the state. Nowadays, although the ethical phenomenon is evaluated with new acceptable concepts such as accountability, transparency, openness, and professionalism as well as the principles stated in the political treatises, the origin is based on the old as seen in the example of political treatise. The content of Farabi's Al-Madinatul Fazila (The Excellent City), which is accepted as one of the first examples of political treatise, shows that the importance of ethical values and principles is emphasized in the discourses on how administration and administrator should be. In the study conducted theoretically in this framework, an evaluation of how the ethical values and principles, whose origins date back to very old times, and which gained clear statements in the early 2000s, were handled in Farabi's Al-Madinatul Fazila (The Excellent City), and Farabi's ethical understanding is tried to be put forward accordingly.
İkinci Dünya Savaşı"nın ardından Avrupa kıtasında barışı tesis etmek adına altı kurucu ülke tarafından kurulan ve genişleme sürecinin ardından yirmi sekiz üyeyle dünyadaki gelişmelerde söz sahibi olmaya çalışan Avrupa Birliği (AB), üye ülkeler ve üye ülkelerin vatandaşları tarafından zaman zaman eleştirilmektedir. Özellikle ulusal egemenlik yetkisinin AB"nin güçlenmesiyle her geçen gün azalması ulus devletler tarafından büyük bir tehdit olarak algılanırken, bunun sonucunda bazı üye ülkeler birliğin bazı politika alanlarına dâhil olmamış vebazı anlaşmalar üye ülke vatandaşları tarafından reddedilmiştir. Vatandaşlar tarafından üyeliğin veya bazı anlaşmaların reddedilmesi ise AB sürecinin artık elitler tarafından değil de vatandaşlar tarafından yönlendirilecek bir entegrasyon sürecine doğru evrildiği anlamında yorumlanmıştır. Bu algının ve durumun arkasında ise İngiltere"de ortaya çıktığı düşünülen ve AB politikalarına şüpheyle yaklaşan ve entegrasyon sürecini sorgulayan Euroseptisizm kavramının olduğu düşünülmektedir. Ulus devlet bazında bazı partiler şüphecilik anlamında ya tamamen AB"ye karşı çıkmakta ya da geleceğine ilişkin muhalif görüşler sunmakta, bu duruma paralel olarak Avrupa Parlamentosu"nda da bağımsız Euroseptik bir grup bu düşünceleri ulusüstü seviyede dillendirmektedir. Amaç ise AB"de yaşanan demokrasi açığını olabildiğince azaltmaktır. Bu açığı kapatmak için ise Avrupa vatandaşlığı fikri yerleştirilmeye ve sürece vatandaşların katılımı sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak Euroseptisizm coğrafi, ekonomik, aday veya üye ülke veya mezhep durumu anlamında farklı karşılıklar bulabilmektedir. Konuya Türkiye açısından bakıldığında ise partiler ve vatandaşlar arasında Euroseptisizmin yükselişte olduğu görülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.