Background: Concerns and disadvantages associated with pneumoperitoneum have led surgeons to search for alternative techniques of exposure in laparoscopic surgery. We devised a modified technique of gasless laparoscopic cholecystectomy based on the concept of mechanical retraction of the abdominal wall. Patients and Methods: 337 males and 663 females, mean age 52 (7–87) years and mean weight 68 (28–126) kg, with gallstone disease and subjected to this technique were evaluated retrospectively (1992–1997). Towel clips were applied at 3 points on the abdominal wall and it was lifted without creating a pneumoperitoneum. A single surgical team specialized and experienced in biliary surgery performed all the surgeries. Results: Of 1,000, 46 patients weighing more than 85 kg required a combination of mechanical abdominal wall retraction and minimal pressure pneumoperitoneum (5 mm Hg). The conversion rate was 6% but none were related to limitations of the technique. Technique-related morbidity was minimal. No common bile duct or visceral injury was recorded and mortality was 0%. Conclusion: Gasless laparoscopic cholecystectomy is a feasible, safe and effective alternative to the pneumoperitoneum technique. It probably costs less and is therefore more useful in developing countries. However, it has limitation in overweight patients who are infrequently encountered in our population.
Bu araştırmanın temel amacı, zayıf çözünen ilaçların çözünürlüğünü arttırmak için geleneksel üretim yöntemiyle uyumlu, çeşitli doğal polimerler kullanarak BCS Sınıf II ilaçların katı dispersiyonlarını geliştirmek ve değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada, ksantan zamkı, gaur zamkı ve akasya ve bunların kombinasyonları kullanılarak çözücü buharlaştırma yöntemi ile etoricoxib katı dispersiyonu hazırlanmıştır. Katı dispersiyonlar ve toz halindeki saf etoricoxib, Fourier transform kızılötesi spektroskopisi, diferansiyel tarama kalorimetrisi (DSC), toz x-ışını difraktogramı ve in vitro etken madde salımı saf ilaç ve aynı oranlara karşılık gelen fiziksel karışımlarla karşılaştırmalı olarak karakterize edilmiştir. Bulgular: 1: 2: 2: 2 ilaç taşıyıcı oranları ile hazırlanan katı dispersiyon (ET11), farklı çözücüler içinde en yüksek çözünürlüğü göstermiştir. Bu nedenle, karakterizasyon için 1: 2: 2: 2 oranlarındaki ET11 seçilmiştir. DSC çalışması, etoricoxib'in kristal yapısının amorf hale geçtiğini göstermiştir. Her bir şekildeki katı dispersiyonların kırınım modeli, 2ɵ değerlerindeki kırınım piklerinin saf etken maddeninkinden daha az gerilime sahip olduğunu göstermiştir. Bu, etken madde örneğinin kristal yapısının, ET11 ile amorf hale dönüştürüldüğünü göstermiştir. Katı dispersiyonun taramalı elektron mikroskobu fotoğrafları daha gözenekli yapıda görünmektedir. İn vitro etken madde salım profilinden, ETM11 formülasyonunun diğer formülasyonlara kıyasla %98,2±1,3 gibi daha yüksek çözünme oranı gösterdiği görülebilir. Artan taşıyıcı konsantrasyonunun etken maddenin çözünme hızını arttırdığı tahmin edilmektedir. Sonuç: Bu çalışma, doğal taşıyıcı kullanılarak hazırlanan etoricoxibin katı dispersiyonunun çözünürlük ve çözünme artışı için umut verici bir formülasyon olabileceğini göstermiştir. Kullanılan doğal polimerler, formülasyonlardan etken madde salımının değiştirilmesinde ümit verici sonuçlar göstermiştir. Anahtar kelimeler: Etorikoxib, katı dispersiyonlar, Xanthan zamkı, guar zamkı, acacia zamkı Objectives: The main objective of the present investigation to develop and evaluate solid dispersions of BCS Class II drugs etoricoxib employing various natural polymers, compatible with conventional manufacturing method to enhance solubility of poorly soluble drugs. Materials and Methods: In this study, etoricoxib solid dispersion were prepared using xanthan gum, gaur gum and acacia and their combinations by solvent evaporation method. Solid dispersions and pure etoricoxib in the form of powder were characterized in comparison with pure drug and corresponding physical mixtures in the same ratios by Fourier transform infrared spectroscopy, differential scanning calorimetry (DSC), powder X-ray diffractogram, and in vitro drug release. Results: Solid dispersion (ET11) prepared with 1: 2: 2: 2 drug carrier ratios were showed highest solubility in different solvents. Hence the solid dispersion (ET11) of 1: 2: 2: 2 ratios were selected for characterization. The DSC study indicated that the crystalline nature of etoricox...
Primary biliary cystadenocarcinomas are rare malignant neoplasms of the liver. We report a case that was operated with a preoperative diagnosis of hydatid cyst of the liver. The patient underwent a wide surgical excision of the cyst. Histopathological examination revealed a hepatobiliary cystadenocarcinoma. The patient remains asymptomatic at 2 years following surgery. The importance of differentiating these rare tumors from hepatic hydatid cysts, especially in areas where the disease is endemic, is highlighted in this case report.
No abstract
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.