“…Buna sonuca göre, bir örgütte çalışanların öz yeterlilik algılarının yüksek düzeyde olmasının, örgütte yapılacak değişim ve yenilik faaliyetlerine aktif olarak katılmalarını sağlayacağını ve öz yeterlilik algısı yüksek olan bireylerin proaktif davranışlar göstererek, örgütün etkililiği ve verimliliği için yapılacak işlerde aktif bir şekilde rol alarak, örgütsel gelişime önemli katkı sağlayabileceklerini ifade etmek mümkündür. Bu bağlamda, değişimin gerçekleşmesi için öncelikle bireylerin değişime hazır durumda olmaları, yapılacak değişim ve yenilikleri benimsemeleri ve bunu içselleştirmelerinin gerekli olduğu söylenebilir.Öz yeterlilik, proaktif kişilik ve değişime açıklık ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde, değişkenlerin bir arada incelendiği çeşitli araştırmalar; öz yeterlilik ve proaktif kişilik(Morrison ve Phelps, 1999; Bledow ve Frese 2009; Ohly ve Fritz 2007;Çetin, 2011), öz yeterlilik ve değişime açıklık(Cunningham ve diğerleri, 2002;Jones, Jimmieson, Griffiths, 2005;Herold, Fedor, Caldwell, 2007;Yılmaz, 2010;İnandı, Yeşil, Karatepe ve Uzun, 2015), proaktif kişilik ve değişime açıklık(Crant, 1996; Bateman ve Crant, 1999; Akın, 2014;Çini, 2014) olduğu görülmektedir.Morrison ve Phelps, (1999), genel öz yeterlilik ve proaktif iş davranışlarının ilişkili olduğunu belirtmektedir.Bledow ve Frese (2009) de yaptıkları araştırma sonucunda yüksek öz yeterliliğin daha fazla proaktif davranışa yol açtığı sonucuna varmışlardır. Benzer şekilde,Ohly ve Fritz (2007) tarafından yapılan araştırma sonucuna göre de işle ilgili öz yeterliliğin işte proaktif davranışa neden olduğu ile ilgili bir bulgu elde edilmiştir.…”