Türkiye 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi'nde yer alan şartlara göre mülteci statüsü kazanabilecek olup da Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle Türkiye'ye sığınmış kişilere "şartlı mülteci" statüsü vermektedir. Günümüzde Avrupa' da meydana gelen olaylar sebebiyle mülteci statüsünden yararlanmak amacıyla gelen sığınmacıların sayısı azdır. Ancak bunun aksine Avrupa dışından ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeple korktuğu için Türkiye'ye sığınan kişilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Şartlı mültecilere, mültecilerden farklı olarak, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından mülteci olarak kabul edilebilecekleri üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar Türkiye' de belirli bir süre ile koruma sağlanmaktadır. Çok azı BMMYK tarafından üçüncü ülkeye yerleştirilebiliyor olmaları sebebiyle; sosyal, ekonomik ve kültürel hayat açısından Türkiye'ye adapte olabilmeleri ve gelecek planı yapabilmeleri zorlaşmaktadır. Ayrıca Türk hukukunda şartlı mülteciler, mültecilere oranla, başta yerleşme ve seyahat özgürlüğü ile çalışma hakkı olmak üzere bazı haklardan yararlanma konusunda belirli kısıtlamalara tabidirler. Bu makalede şartlı mültecilerin yerleşme ve seyahat özgürlüğü ile çalışma hakları Türkiye' de mülteci statüsüne sahip kişilerin hakları ile karşılaştırılarak irdelenmekte ve böylece şartlı mültecilerin yaşadığı problemler ele alınmaktadır.