Çin menşeli ürünlerin dünya piyasalarını domine etmeye başlaması ve düşük işgücü maliyetleri nedeniyle rekabet avantajını mutlak anlamda eline geçirmesi karşısında, toplumsal refahlarını üretime ve üretileni ihraç etmeye borçlu olan Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya gibi ülkeler, üretim süreçleri ile ilgili bir paradigma değişimine gitmek zorunda kalmışlardır. Bu paradigma değişiminin adı 2011 yılında Hannover'de Endüstri 4.0 olarak belirlenmiştir. Fiziksel emeği üretim sürecinden çıkarmayı, onun yerine akıllı makinelerle çalışan ve akıllı ürünler üreten akıllı fabrikaları koymayı amaçlayan bu konsept, unsurları ile birlikte üretim sektörünün ve akademinin gündemine hızlı bir giriş yapmıştır. Bu çalışma, Endüstri 4.0'ın üretim maliyetleri üzerinde ortaya çıkarması muhtemel etkilerini incelemektedir. Endüstri 4.0'da planlanan fabrikalarda yapılacak üretim ile üretim, kalite yönetimi ve taşımacılık maliyetlerinde önemli oransal azalmaların sağlanacağı beklenmektedir. Ayrıca insan faktörünün ve dolayısıyla zaaflarının üretim sürecinden çıkması ile birlikte verimlilik artışı sağlanacağı, firelerin ve hataların minimuma ineceği düşünülmektedir. Türkiye'deki alt yapının bu dönüşüme hız kazandıracak şekilde hazırlanması, yeni ortaya çıkacak çalışma alanlarına göre eğitimin reforme edilmesi ve mevcut iş gücünün eğitimler yoluyla Endüstri 4.0 uygulamalarına hazır hale getirilmesi önem arz etmektedir.