Günümüzde işletmelerde ve teknolojide yaşanan hızlı değişimler sonucunda örgütlerdeki yöneticiler ve çalışanlar için belirsizlikler ortaya çıkmaktadır. İş hayatında yaşanan örgütsel bazdaki belirsizlikler de örgütsel strese neden olmaktadır. Örgütlerde yaşanan stres ise çalışanların örgütsel bağlılıklarını etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, örgütsel belirsizliğin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisinde örgütsel stresin aracılık rolünü belirlemektir. Araştırmanın örneklemi Konya İli merkez ilçelerde çalışan ve kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen 212 banka çalışanıdır. Veri toplama aracı olarak kullanılan anket formunda örgütsel stres, örgütsel bağlılık ve örgütsel belirsizlik algısı ölçeklerinden yararlanılmıştır. SPSS paket programına veri girişi yapıldıktan sonra faktör analizinden, korelasyon analizinden ve değişkenler arasındaki yordayıcı ilişkilerin belirlenmesi maksadıyla geliştirilen modelin testinde yapısal eşitlik modellemesinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda örgütsel belirsizliğin örgütsel bağlılığı negatif yönde yordadığı; örgütsel stres ile örgütsel örgütsel belirsizlik arasında pozitif yönde; örgütsel belirsizlik ile örgütsel bağlılık arasında da negatif yönde bir ilişki olduğu; ayrıca örgütsel stresin örgütsel belirsizlik ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişkide aracı etkiye sahip olduğu görülmüştür
The aim of the study is to measure the role of unemployment anxiety in the relationship between self-efficacy and job searching competence level of students who graduated from Necmettin Erbakan University, Faculty of Applied Sciences, Department of Finance and Banking between 2017 and 2020. The research population consists of 328 graduate students. SPSS package software was used during the phase of data analysis. It was determined that those with work experience had lower overall unemployment anxiety and a higher level of job search competence. A moderate negative relationship was found between general self-efficacy and general unemployment anxiety; a weak negative relationship was found between general unemployment anxiety and job search competence level; and a positive moderate relationship was found between general self-efficacy and job search competence level. In the light of the results obtained, it was seen that general self-efficacy increases the level of job search competence. In addition, general self-efficacy relieves general unemployment anxiety. General unemployment anxiety also negatively reduces the level of job search competence. In addition, based on the results of the Bootstrapp analysis, it was determined that the general unemployment concern had a partial mediating role in the relationship between general self-efficacy and job searching competence level.
Son yıllarda yaşanan teknoloji, iletişim, sosyal ilişkilerdeki fark edilir değişimler ve inovatif faaliyetlerin etkinliği tüm sektörleri etkilediği gibi bankacılık sektörünü de etkilemiştir. Bankacılık sektörünün bu değişimlere ayak uydurup kendini yenilemesi ve modernleşmesiyle birlikte hizmet hızını da arttırıp yeni ürünler geliştirerek müşterilerine sunması önem ifade etmektedir. Maliyet açısından birçok avantajın oluşması bu süreci hızlandırmaktadır. Her alanda yaşanan bu hızlı değişimle birlikte eğitim seviyesi ve farkındalıkları artan müşterilerin, beklentilerinin karşılanması için bankacılık sektörünün rekabet yeteneğini de arttırması gerekmektedir. Sektörün rekabet yeteneğini arttırmak için çalışanların teknolojik düzene ayak uydurması, yeni eğitim sistemlerinden yararlanması, bankaların rekabet kabiliyetlerini ve müşteri memnuniyetlerini arttırmasına imkân sağlayacaktır. Çalışmanın amacı dijital bankacılığın avantajlarını ön plana çıkararak, bankacılıkta dijitalleşmenin işlem sayılarını, çalışan sayılarını ve şube sayılarını nasıl etkilediğini belirlemektir. Çalışmada dijital bankacılık konusu irdelenerek, dijital bankacılığın avantajları üzerinde durulmuştur. Dijitalleşmede işlem sayılarının önemi, dijitalleşmede çalışan sayılarının gerekliliği ve dijitalleşmede şube sayılarının etkinliği anlatılarak, konuyla ilgili literatür çalışmasına yer verilmiştir.
The study aims to test the mediating role of performance and communication perception in the effect of organisational culture on information sharing. In line with this general purpose, it has been tested whether performance and communication perception influence the impact of the organisational culture in which the academics’ working in a higher education institution work on their knowledge-sharing behaviours. Research data were collected using the knowledge-sharing, communication and performance perception, and organisational culture scales in the 2020-2021 academic year. The research population consists of 1199 academicians. All the academicians were sent an e-mail, 377 questionnaires were returned, and 362 valid questionnaires were obtained. The research data were tested with the structural equation model (SEM). It has been found that the organisational culture of individuals predicts knowledge sharing, and communication-performance perception has a mediating role in the relationship between organisational culture and knowledge sharing. This result revealed that communication and performance perception influence knowledge sharing and act as a mediator in the effect of organisational culture on knowledge sharing.
Numerous studies have been conducted on the concept of financial literacy, which is becoming increasingly important today, and generation Z, which will become dominant in the business world both in Turkey and in the world in the near future. The importance of financial attitudes and behaviors in terms of the financial well-being of countries is very great. Based on this, in this study, it Dec examined whether there is a relationship between the financial attitudes and behaviors of generation Z and financial risk tolerances. In this study, in which the financial risk tolerance levels and financial attitudes and behaviors of Generation Z living in Ankara Province were examined, data were collected from 431 people using the survey method. As a result of the analysis of the data, it was found that the financial risk tolerance of individuals belonging to Generation Z is on average and above average. In addition, previously financial attitudes and behaviors of generation Z varied according to gender, father's education level, monthly credit card spending, and the number of credit cards owned.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.