ÖZET Çocukluk doğumdan 18 yaşa kadar olan süreci kapsayan bir dönemdir ve çocuğun bu dönemde korunup, sağlıklı gelişim göstermesi için uygun koşulların sağlanması ve desteklenmesi gerekir. Bu koşulların sağlanmasından birincil derecede sorumlu olan aile her zaman bu olumlu koşulları sağlama konusunda yeterli olamamakta, çocuk ve gelişimi üzerinde yarattığı olumsuz koşullarla ihmal ve istismara neden olabilmektedir. Çocuğun ihmal veya istismar edilmesinin, gelişim alanları üzerinde kısa ve uzun vadede kalıcı izler bıraktığı bilinmektedir. Çocuk ihmal ve istismarı farklı formlarda ortaya çıkabilir. 1977 yılında Meadow tarafından tanımlanan Munchausen by Proxy Sendromu (Bir Başkasına Yüklenen Yapay Bozukluk), çocuğun bakımından sorumlu olan yetişkinin çocukta hastalık belirti ve bulgularını yaratıp, çocuğu gereksiz tıbbi uygulamalara maruz bırakması olarak tanımlanan bir çocuk istismarı türüdür. İstismar süreci, çocuğun tıbbi tetkik ve müdahaleler, invazif işlemler sırasında fiziksel olarak kalıcı, hatta ölümcül de olabilecek pek çok durumla sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle bu çalışmada Munchausen by Proxy Sendromu ile ilişkili etmenlerin, çocukların ve uygulayıcıların ortak özelliklerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu sendromun ortaya konmasının tanınması, önleyici çalışmalara yer verilmesi ve bundan sonra yapılacak çalışmalara yol göstermesi noktasında önemli olacağı düşünülmektedir. Abstract Childhood is the age span comprising the period from birth to 18 years of age. A childneeds protection, suitable conditions and support forhealthy development. Although parents are primarily responsible for the provision of these conditions, they sometimes fail in their responsibility and the resulting 1
Bu çalışmanın amacı mantıksal düşünmenin insanlarda ne düzeyde olduğunu görmek amacıyla ölçme aracı geliştirmektir. Çalışma grubu, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Üniversitesi'nde okuyan rastgele seçilen toplamda 600 kişiden oluşmuştur. Ölçeğin geçerliliğine kanıt sağlamak için hem kapsam geçerliliğine hem de yapı geçerliliğine bakılmıştır. Kapsam geçerliliği için literatür taraması ile uzman görüşü alınmıştır. Yapı geçerliliğinden önce yapı geçerliğine ilişkin bilgi toplamak için döndürülmüş temel bileşenler analizi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda ise KMO değeri 0,89 olarak bulunmuştur Yapı geçerliliği için de ilk önce açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda ölçek, 25 madde ve 4 alt boyuttan oluşmuştur. Bu boyutlar "Akıl Yürütme, D-T-G, Kavram, Dil-Anlam" olmak üzere adlandırılmıştır. Bununla birlikte açımlayıcı faktör analizi yanında doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Ayrıca ölçeğin güvenirliğine bakılmıştır. Güvenirlik için Cronbach alfa güvenirlik katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin tamamı için Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0,83 iken, her bir alt faktör için Cronbach alfa güvenirlik katsayıları 0,71 ile 0,83 arasında değiştiği gözlemlenmiştir.
The research was conducted in order to understand views of academics on ethical responsibilities, principles and violations in academia. The research was carried out with 14 academics. Data were collected by using a structured interview form composed of five questions. Content validity, internal validity and external validity were checked for the validity of the research while external and internal reliability was checked to ensure the research reliability. Data were analyzed by using a qualitative method 'content analysis' . The findings were presented under three sections: (a) ethical principles and violations in scientific research and publications, (b) ethical principles and violations in social relationships, and (c) ethical principles and violations in respect to social responsibility. As a result of the study, it was found that academics were aware of the ethical principles. In addition, given the example that they provided from their surroundings, it was discovered that ethical principles were being violated in scientific research and publication process as well as in social relationships in academia.
Learning with activities is a method of learning where learning process is much easier with practical applications rather than theoretical structure of information given to learn a subject. As learning with activities contain practical applications, it is of great importance in teaching a learning outcome of any teaching program. For that reason, it is likely to teach the outcomes in the program of logic teaching by means of learning with activities. The current study was carried out for this reason. In the study, how the learning outcome of “Classification of the Types of Concept” could be taught with activities in the unit of classical logic in the logic course of the latest 2009 program was elaborated. In this way, it was tried to form an easy learning module by given examples regarding such kind of activities of the outcomes in teaching logic. The study is of importance in terms of obtaining a learning outcome by means of teaching with activities.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.