This study explores the impact extended participation in literature circles had on the reading attitudes of university-age preservice teachers following their involvement in literature circles for one academic year, as part of their training. The participants of the study consisted of 21 pre-service teachers with a low or moderate level of reading habits and reading attitudes. The research was conducted through a mixed methods approach. Although both quantitative and qualitative data were collected in the study, particular emphasis was given to the data collected from the qualitative part (quan+QUAL). In line with the quantitative data, it was concluded in the study that extended involvement in the literature circles had a positive effect on the reading attitudes of the pre-service teachers. The qualitative data, which was obtained through interviews, revealed four themes. The themes emerged as love and desire for reading, benefits of reading, importance of reading and reading habits as a result of the analysis. The results obtained from the research are important in terms of contributing to the improvement of pre-service teachers who will play important roles in Turkey's becoming a literate society.
ÖzetBu betimsel çalışmada, öğretmen adaylarının zihinlerinde canlanan resimden hareketle bir bilim insanını nasıl gördükleri açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışma, sınıf öğretmenliği programının son sınıfına kayıtlı toplam 104 gönüllü öğretmen adayından, yarı yapılandırılmış anket aracılığıyla toplanan verilere dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular, öğretmen adaylarının zihinlerindeki öncelikli bilim insanı isminin Einstein olduğunu göstermektedir. Ayrıca üç başlık altında oluşan, toplam yedi temadan hareketle, öğretmen adaylarının zihnindeki bilim insanı genellikle gözlüklü, üzerinde laboratuar önlüğü olan, uzun, dağınık, beyaz veya kır saçlı, kısa boylu ve yaşlı bir erkektir. Meraklı, araştırmacı ruhlu, sabırlı, eleştirel kişilikli, kararlı ve mantıklı ancak asosyaldir. Deney düzenekleri ve malzemelerin olduğu, bir dizi basılı materyalin bulunduğu, notlar, çizimler ve formüllerin yer aldığı dağınık, loş veya karanlık bir laboratuar ortamında çalışmaktadır. Bulgular, öğretmen adaylarının zihinlerindeki bilim insanının genelde gerçekçi bir temele dayanmadığını göstermektedir. Öğretmen yetiştirme sürecinde aday öğretmenlerin bilim insanına ilişkin gerçekçi düşünceler oluşturmaları için çalışmaların yapılması önerilebilir. Anahtar Sözcükler: Bilim insanı, sınıf öğretmeni adayı, öğretmen yetiştirme A Scientist Created in the Picture that Pre-service Teachers have in their Minds AbstractThis study aimed to investigate pre-service teachers' picture of a scientist in their minds. A semi-structured questionnaire was administered to 104 voluntary pre-service teachers who were at their last years in primary education programme. The results showed that the first people came to pre-service teachers' mind was Einstein as a scientist. The findings were categorized into seven themes within three title indicated that in terms of pre-service teachers' picture in their minds, the scientist was generally an old and short male who has loose long white or gray hair, and who wore glasses and laboratory coat on. This scientist was curious, patient, determined, logical, research oriented and critical individual, but asocial type. The results showed that this scientist usually worked in a dark or semi-dark and messy laboratories filled with scientific equipments, books, filing cabinets and full of papers with scientific notations and formulae. According to the result, it can be said that the picture of a scientist that pre-service teachers have in their minds does not base on very realistic thinking. It could be suggested that during teacher education period, pre-service teachers could be educated to develop realistic thinking.
Okuma çemberleri, aynı öykü, şiir ya da kitabı okumak için bir araya gelen öğrencilerin oluşturdukları gruplardır. Bu gruplarda öğrenciler, okuduklarını tartışmakta ve paylaşmaktadırlar. Gruplarda üstlendikleri rollerin gereği olarak öğrenciler, okuma çemberlerinde pek çok etkinlik yapmaktadırlar. Bu roller, temel ve seçimlik roller olmak üzere iki grupta toplanabilir. Temel roller, sorgulayıcı, bağ kurucu, okuma aydınlatıcısı, ressamdır. Seçimlik roller ise özetleyici, sözcük avcısı, hareket izcisi, karakter çözümleyici ve tahmin edici gibi rollerdir. Her öğrenci bir rol almak zorundadır. Rollerin gereği olarak yapılan işler, öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve sosyal yönlerinin gelişimini sağlamaktadır. Yapılan her okuma çemberinde öğrenciler ve roller farklılaşmaktadır. Böylece farklı rolleri deneyimleyen öğrenciler okuma çalışmalarından üst düzeyde verim elde edebilmektedirler. Okuma çemberlerinin nasıl yürütüldüğüne ilişkin adım adım sunulan örnek bir uygulamanın, sınıflarında öğrenci merkezli yöntemleri kullanmak isteyen öğretmenlere katkılar sunması beklenmektedir.
ÖZ:Bu boylamsal tarama çalışmasının amacı sınıf öğretmeni adaylarının mesleği tercih ve mesleğin saygınlığı hakkındaki algıları ile mesleği yeniden tercih etme(me) durumlarını boylamsal olarak incelemektir. Çalışma, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği programı kapsamında yürütülmüştür. Sözü edilen programa 2010-2011 öğretim yılında kayıt yaptıran öğretmen adayları çalışmaya katılmış; katılımcıların algıları, sonraki dört yıl boyunca izlenmiştir. Veriler, araştırmacıların geliştirdiği kapalı ve açık uçlu sorulardan oluşan bir veri toplama formu aracılığıyla toplanmıştır. Süreç boyunca elde edilen veriler istatistikî olarak çözümlenmiş, nitel verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz tekniği uygulanmıştır. Frekans ve yüzde istatistikleriyle birlikte sunulan bulgular üç boyutta ifade edilmiştir: (1) Öğretmen yetiştirme programına girişte sırasıyla içsel, dışsal, özgeci ve çıkarcı faktörler etkilidir. Ancak öğretmen yetiştirme sürecinde içsel gerekçeli algı artarken, dışsal gerekçeli algı azalmış; özgeci ve çıkarcı gerekçeli algıda ise kısmi bir azalma gözlenmiştir. (2) Mesleğin saygınlığına ilişkin algı öğretmen yetiştirme sürecinde giderek zayıflamıştır. (3) Yeni bir şansım olsa mesleği seçmezdim diyenler ikinci yılda azalmasına rağmen, sonraki yıllarda giderek artmıştır. Öğretmen yetiştirme sürecinde olumlu sayılabilecek değişimler gözlense de, mesleğe yönelik bozulan algıyı dönüştürecek atılımlara gereksinim vardır. Anahtar sözcükler: Öğretmenlik mesleği, meslek tercihi, sınıf öğretmenliği, öğretmen yetiştirme ABSTRACT: The purpose of this longitudinal study was to investigate the perceptions of pre-service teachers regarding their career choice reasons, the prestige of teaching career, and whether they would (re)prefer teaching as a career in a case of new chance. The study was conducted at Pamukkale University, School of Education, the Primary School Teaching Program (1-4) in Elementary Education Department. Participants' were pre-service teachers registered to the program in 2010-2011 academic year and their perceptions were monitored for the following four years. Data were collected through a questionnaire including close-and open-ended questions and were analyzed by employing a descriptive analysis technique. Emerging (and other) findings were presented by using frequencies and percentages. Findings could be expressed in three dimensions: (1) Effective career choice factors could be ordered as intrinsic, extrinsic, altruistic and mercenary. Intrinsic perceptions increased, while the extrinsic perceptions were declining in teacher education process. Changes in altruistic and mercenary perceptions were relatively small. (2) Perceptions regarding the prestige of teaching profession declined through the teacher education process. (3) Those who would (re)prefer teaching declined as they approached graduation. Despite some positive effects, efforts are needed to restore pre-service teachers' image regarding the prestige of teaching profession.
<p>This study aims to find out the attitude levels of the fourth grade primary school students towards science and to examine these attitudes according to some variables. The study is designed in descriptive survey model to reveal the present situation. The data were collected through Attitude towards Science Scale, a three-point Likert scale developed by the researchers. A total of 562 students participated in the study. The findings of the study demonstrate that the students' attitudes towards science, which are based on two dimensions including scientific discovery and scientific curiosity, are positive. The students' attitudes towards science do not differ statistically according to their gender. However, their attitudes towards science show statistically significant differences according to whether the students follow a scientific magazine or not, whether they study at a public or private school, whether their mothers are a teacher or not and the educational level of their parents. It is believed that the results will contribute to raising generations with positive attitudes towards science.</p>
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.