Introduction: Patients treated in the intensive care unit (ICU) are usually patients who deteriorated health condition and could have longer hospital stay compared to other patients. Hospital infections are more common in ICU patients. The aim of this study was to evaluate the bacteria and treatment resistance profiles isolated from clinical specimens sent for hospital infections in ICU patients between January 1, 2014 and December 31, 2018. Methodology: Bacteria isolated from various clinical samples sent for hospital infections in hospitalized patients in the Anesthesia and Reanimation Intensive Care Unit were retrospectively analyzed. Results: Culture positivity was detected in 547 of the sent clinical samples. Eighty Gram-positive bacteria, 389 Gram-negative bacteria and 78 fungi infection were identified in a total of 547 positive cultures. In Gram-positive bacteria, 4 MRSA, 6 VRE and 30 MRCoNS were identified as resistant strains. In Gram-negative bacteria, Acinetobacter spp. was the most culture positive strain with the number of 223. Carbapenem resistance was found in 258 of the Gram-negative bacteria and ESBL positivity was found in 44 of the Gram-negative bacteria strains. Conclusions: Gram-negative bacteria were the most frequently isolated strain in samples. Recently, colistin resistance has been increasing in Acinetobacter spp. and the increase in carbapenemase enzyme in Escherichia coli, Pseudomonas and Klebsiella species has increased resistance to carbapenems. Knowing the microorganisms that grow in ICUs and their antibiotic resistance patterns may help to prevent contamination of resistant microorganisms by both appropriate empirical antibiotic treatment and more isolation as well as general hygiene standard precautions.
Amaç: Bu çalışmadaki amacımız retrospektif olarak kombine spinal epidural anestezi altında eşzamanlı bilateral total diz artroplastisi yapılan hastaların erken postoperatif dönemde gelişen major komplikasyonları ve bu komplikasyonların eşlik eden sistemik hastalıklarla ilişkisini incelemektir.Yöntemler: Retrospektif olarak 456 hasta incelendi. Hastaların preoperatif değerlendirmedeki ASA fiziksel sınıflaması değerleri, koroner arter hastalığı (KAH), kronik akciger hastalığı, diabetes mellitus (DM), hipertansiyon ve böbrek yetmezliği verileri kaydedildi. Ameliyat sonrası ilk bir hafta içinde gelişmiş kardiyovasküler ve solunum komplikasyonları, akut miyokard infarktüsü (AMI), tromboemboli, serebrovasküler olay (SVO), konfüzyon, akut böb-rek yetmezliği, şok ve kardiyopulmoner arrest gibi major komplikasyon verileri kaydedildi. Bulgular:Hastalarda DM ve hipertansiyon; DM, hipertansiyon ve KAH; DM ve KAH birlikteliklerinde komplikasyon görülme oranının istatiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığını saptadık. İlk bir hafta içerisinde hastaların %0,2'sinde AMI, %3,3'ünde kardiyovasküler komplikasyon, %2,2'sinde solunum sistemi komplikasyonu, %0,9'unda tromboemboli, %0,2'sinde SVO, %2'sinde konfüzyon, %0,4'ünde arrest ve şok ve %2,2'sinde akut böbrek yetmezliği geliştiğini tespit etdik. Ayrıca 65 yaş üstü hastalarda kalp ve solunum sistemi komplikasyonları ve konfüzyon görülme oranı 65 yaş altı hastalara göre istatiksel olarak anlamlı yüksek olduğunu saptadık.Sonuç: Eşzamanlı bilateral total diz artroplastisi uygulanan hastalarda görülen erken dönem kalp, pulmoner komplikasyon ve konfüzyon daha çok 65 yaş üstü yaşlı hastalarda ve beraberinde diabetes mellitus ve kardiyovasküler komorbiditesi olanlarda yük-sek olduğunu bulduk.Anahtar Kelimeler: Diz replasmanı, rejyonal anestezik, postoperatif komplikasyonlar, komorbiditeObjective: The aim of the present study was to retrospectively evaluate the association between accompanying systemic disorders and major complications developing in the early postoperative period in patients who underwent simultaneous bilateral total knee arthroplasty with combined spinal and epidural anaesthesia. Methods:In the present study, the medical records of a total of 456 patients were analyzed. Preoperative data, including the American Society of Anesthesiologists physical status and presence of coronary artery disease (CAD), chronic pulmonary disease, diabetes mellitus (DM), hypertension and renal insufficiency were recorded. Furthermore, the data related to major complications, such as cardiac complications, respiratory complications, acute myocardial infarction (AMI), thromboembolism, cerebrovascular accident (CVA), confusion, acute renal failure (ARF), shock and cardiopulmonary arrest were recorded. Results:We found that the frequency of complications markedly increased in the presence of concurrent DM and hypertension, or DM, hypertension and CAD, or DM and CAD. Further, 0.2% of the patients developed AMI, 3.3% developed cardiac complications, 2.2% developed respiratory complications, 0....
Case Report / Olgu Sunumu Endotrakeal entübasyon sonrası anestezi idamesinde %50 O 2 -%50 hava-%2 sevofluran karışımını uygulamak amacıyla gazların açılmasından hemen sonra anestezi cihazından su fokurtusuna benzer ses gelmeye başladı. Anestezi cihazı üzerindeki total flowmetrenin sıvı ile dolu olduğu gördük. Bütün odalarda hava duvar çıkışlarından yağlı bir sıvı karışımının gelmesi sebebiyle yapılan araştırmada sorunun medikal hava kompresör sistemindeki kurutucunun arızasından kaynaklandığı tespit edildi. Sonuç olarak olgumuzdaki gibi arızaların da olabileceği düşünülmeli ve anestezi ekibi uyanık olmalı.Anahtar Kelimeler: Medikal hava, flowmetre, anestezi cihazı, ekipman yetersizliği, hasta güvenliği Endotracheal intubation was performed, and a water bubbling sound was heard from the anaesthesia device immediately after the release of gases to administer the O 2 -air-sevoflurane mixture. The total flowmeter on the anaesthesia device was then found to be filled with water. The breakdown of the dryer in the medical air compressor system was determined as the source of the problem, since a greasy fluid mixture was released from the air-wall outlets in all rooms. Consequently, the anaesthesia team should keep in mind that problems as seen in the current case might emerge and should be alert.Key Words: Medical air, flowmeter, anaesthesia device, equipment failure, patient safety Abstract / Özet
Objective: The density of local anesthetics (LA) and opioids may be influenced by the temperature of the solution. The aim of the study is to analyze the density of LA/opioid mixtures at different temperatures.Methods: Densities of LA/opioid mixtures that are used in spinal anesthesia such as bupivacaine 0.5%, bupivacaine hyperbaric 0.5%, levobupivacaine 0.5%, prilocaine 2%, lidocaine 2%, articaine 2%, fentanyl and morphine were measured. The measurements were made using a picnometer at 5°, 10°, 15°, 20°, 25°, 30° and 37°C temperatures. Results:The densities of the LA/opioid mixtures except bupivacaine hyperbaric 0.5% were hypobaric at 37°C while their densities were hyperbaric at 25°C and colder temperatures. Adding fentanyl to local anesthetics decreased the density of the mixtures, while adding morphine increased the density of the mixtures except for bupivacaine hyperbaric 0.5%. Conclusion:Densities of LA/opioid mixtures increase by cooling from 37°C to 5°C. The addition of opioids in LA changes the densities of LAs.Amaç: Lokal anestetiklerin (LA) ve opioidlerin dansitesi bu çözeltilerin sıcaklığından etkilenebilir. Bu çalışmanın amacı farklı sıcaklıklardaki LA/ opioid karışımlarının dansitesini araştırmaktır.Yöntemler: Bupivakain %0,5, bupivakain hiperbarik %0,5, levobupivakain 5 mg mL -1 , prilokain %2, lidokain %2, artikain %2, fentanil ve morfin gibi spinal anestezide kullanılan LA/opioid karışımlarının dansitesi ölçüldü. Bu çözeltilerin dansiteleri 5°, 10°, 15°, 20°, 25°, 30° ve 37°C piknometre kullanılarak hesaplandı.Bulgular: Hiperbarik bupivakain %0,5 dışındaki LA/opioid karışımlarının dansitesi 37°C'de hipobarik iken, 25°C altında hiperbariktir. Lokal anestetiklere fentanil eklenmesi dansitenin azalmasına neden olurken, morfin eklenmesi hiperbarik bupivakain dışındaki LA'ların dansitesini artırmaktadır.Sonuç: Lokal anestetik/opioid karışımlarının sıcaklıkları 37°C'den 25°C'ye azaldıkça dansiteleri artmaktadır. Lokal anestetiklere opioid eklenmesi dansitelerini değiştirmektedir.Anahtar Kelimeler: Lokal anestezik, opioidler, sıcaklık Giriş S pinal anestezi amacıyla uygulanan lokal anestetiklerin (LA) beyin omurilik sıvısı (BOS) içinde yayılımını birçok faktör etkiler. Lokal anestetiklerin dansitesi, ilacın BOS içindeki dağılımını, spinal anestezinin etki süresi ve düzeyini belirleyen önemli faktörlerden birisidir (1). Spinal anestezi uygulamalarında LA'ların dansitelerinden daha çok barisitelerinden bahsedilir. Belirli bir sıcaklıkta, LA dansitesinin, BOS dansitesine oranı barisite olarak tanımlanır (2). Beyin omurilik sıvısı dansitesi cinsiyet, yaş, gebelik ve hastalıklara göre değişebilmektedir. Yapılan çalışma sonuçlarına göre, 37°C de, BOS dansitesi 1,00016-1,00037 g/mL arasında bulunmuştur (3).Lokal anestetikler 37°C de, oda sıcaklığına göre daha düşük dansiteye sahiptirler ve sıcaklıklarındaki artış dansitelerini düşürmektedir. Spinal anestezide, ilaç uygulandıktan sonra, LA ve BOS sıcaklıklarının hızla eşitlendiği, bu nedenle BOS ile uygulanan ilaç arasındaki sıcaklık farklılıklarının klinik öne...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.