Türkiye'de bulunan 3 milyon 570 bin Suriyeli mültecinin yaklaşık üçte biri okul çağındadır. Fakat Suriyeli çocukların sadece %58'si hâlihazırda herhangi bir okula gidebilmektedir. Eğitimlerine devam eden Suriyeli çocukların %16'sı geçici eğitim merkezlerine, %84'ü ise devlet okullarına devam etmektedir. Devlet okullarında eğitim gören Suriyeli çocukların devlet okullarındaki iklime ve eğitim süreçlerine uyumlarının sağlanması, Suriyeli ve Türkiyeli çocukların karşılıklı ilişkilerinin güçlendirilmesi, hoşgörü ve dayanışma içinde birlikte yaşama bilinci kazanmaları ve toplumsal bütünleşmelerinde en kritik rol şüphesiz devlet okullarında görev yapan öğretmenlere düşmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersi öğretmenlerinin gözüyle Türkiyeli çocuklarla birlikte devlet okullarında öğrenim gören Suriyeli çocukların devlet okullarındaki deneyimlerini ele almak ve karşılaştıkları sorunları ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Bu araştırmaya Türkiye'nin muhtelif illerinde görev yapan ve sınıflarında 2 ile 5 arasında değişen Suriyeli öğrenci bulunan 50 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersi öğretmeni katılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Bu araştırmaya katılan öğretmenlerden 48'i dil engelinden ötürü Suriyeli çocukların karşılaştıkları muhtelif sorunlara değinmiştir ve 24'ü ise Suriyeli çocukların toplumsal uyum bağlamında çeşitli sorunlarla (etiketlenme, ötekileştirme, şiddete uğrama vb.) karşılaştıklarını ifade etmiştir. Son olarak betimlenen bulgular, ilgili literatürden yararlanılarak değerlendirilmiştir ve sonuç bölümünde ise çözüme yönelik öneriler sıralanmıştır.
CC BY-NC-ND 4.0 observations in their lessons have also shown that they have an authoritative approach. It can be concluded from this that the teachers in our research do not have sufficient democratic attitudes. Traditional classroom management approach that adopted by the teachers can adversely affect students' moral development and goals of values education. Developmental classroom management approach should be adopted to train conscious, responsible and autonomous individuals.
Özet:21. yüzyılda çeşitli ülkeler ve uluslararası kurumlar ve son yıllarda ise Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı değerler eğitimi alanında çalışmaya başlamıştır. Okullardaki değerler eğitimi öğrencilerin ahlaki gelişiminde önemli bir yere sahiptir. İşte bu ihtiyaçtan hareketle diğer derslerle birlikte 2005 yılında İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgi dersi öğretim programında da değerler eğitimi bölümüne yer verilmiştir. Bu çalışmanın amacı, araştırmamıza katılan İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenlerinin değer öğretiminde hangi paydaşlarla, ne tür işbirlikleri yaptıklarını ortaya koymaktır. Bu çalışmada nitel araştırma modelinden yararlanılmıştır. Araştırmaya katılım gönüllülük esasına dayalıdır ve bu çerçevede 24 tane İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmeniyle gö-rüşmeler ve söz konusu öğretmenlerin derslerinde gözlemler yapılmıştır. Bu araştırmada mevcut problemin derinlemesine ve ayrıntılı bir şekilde anlaşılabilmesi için sadece mülakat verilerinin yeterli olmayacağı düşüncesiyle nitel veri toplama tekniklerinden biri olan gözlem de kullanılmıştır. Elde edilen veriler "betimsel analiz" tekniği kullanılarak değerlendirilmiştir. Son olarak betimlenen veriler, literatür ışığında değerlendirilmiştir. Araştırmamızda yer alan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun bu konuda herhangi bir işbirliği yapmadıkları ve yaptıklarını ifade edenlerin ise değer öğretimine yönelik ilgililerle yeterli düzeyde işbirliği yapamadıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Qualitative Study about Qualities of Ideal Teacher Who Teaches Moral Values according to Religious Culture and Ethics Teachers AbstractSeveral countries and international organizations in 21th century and the National Education Ministry in Turkey in the last decade begin to study on the field of values education. Values education in schools have important influence on the moral development of students. For this reason, the chapter of 'values education' was placed to the curriculum of the course called as Religious culture and Moral Knowledge in 2005 in addition to other courses. This study investigated the teachers' perceptions on ideal teacher who teaches moral values. I examined teachers' views with regard to the problem of this study by conducting interviews with them. Participation to the study was completely voluntary. I interviewed twenty four teachers. I observed their teaching in the classrooms. Findings were interpreted with the help of the related literature.
İlahiyat fakültelerinde verilen eğitimin karma olması, zaman zaman tartışmalara sebep olan bir konudur. Son yıllarda özellikle öğrencilerin yürüttüğü kampanyaların neticesinde, bu konu tekrar tartışmaya açılmıştır. Bunun neticesinde bazı İlahiyat fakültelerinde karma eğitim uygulamasına son verilirken, bazı fakültelerde ise itirazlara rağmen karma eğitim uygulaması devam etmektedir. Karma eğitim tartışmaları bilimsel yaklaşım yerine rasyonel argümanları gölgeleyen politik/ideolojik karşıtlıklar üzerinden ve tarafların birbirini tam anlamadığı bir zeminde yürütülmektedir. Bu sebeple söz konusu mesele, polemik konusu olarak devam etmekte ve çözümsüzlüğe mahkum edilmektedir. Bu önemli konuyu doğru analiz edebilmek için için öncelikle, karma eğitim ile ilgili olumlu ya da olumsuz görüş belirten tarafların taleplerini ve itirazlarını anlamaya ihtiyaç vardır. İşte bu ihtiyaçtan hareketle bu araştırmanın temel amacı, ilahiyat fakültelerinde halen öğrenim gören veya mezun olan katılımcıların karma eğitime ilişkin görüşlerini tespit etmektir. Bu çalışmada nitel araştırma modelinden yararlanılmıştır. Araştırmaya 1335 kişi katılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde "betimsel analiz" tekniği kullanılmıştır. Sonuç kısmında bulgular literatür ışığında değerlendirilmiştir, muhtelif önerilere yer verilmiştir. Karma eğitime karşı olan 792 katılımcıdan 388'i pedagojik kaygılarla, 358'i dini kaygılarla, 276'sı kız-erkek ilişkileriyle ilgili kaygılarla, 13'ü karma eğitimin ideolojik dayatma olduğu gerekçesiyle, 125'i herhangi bir neden belirtmeksizin karma eğitime itiraz ettiklerini ifade etmişlerdir. Karma eğitim lehinde görüş beyan eden 543 katılımcıdan 284'ü sosyal ve mesleki gerçeklik, 215'i sağlıklı kadın-erkek ilişkileri, 196'sı kişisel ve sosyal gelişim, 187'si pedagojik katkı, 40'ı dini açıdan sakıncalı olmaması açısından ve 55'i ise herhangi bir neden belirtmeksizin tek cinsiyetli eğitime karşı olduklarını ifade etmişlerdir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.